Dünya Çocuk Hakları Günü

Özellikle savaş, yoksulluk, açlık ve sefaletin hüküm sürdüğü coğrafyalarda yaşam mücadelesi veren çocukları korumak ve koşullarını iyileştirmek için 20 Kasım 1989 tarihinde BM Genel Kurulu, Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’yi imzalamış ve o tarihi “20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü” olarak ilan etmiştir.

Birleşmiş Milletler, çocuğa özel bir ilgi gösterme gerekliliğinin, 1924 tarihli, Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi’nde ve 20 Kasım 1959 tarihinde Birleşmiş Milletler Teşkilatı Genel Kurulunca kabul edilen Çocuk Hakları Bildirgesi’nde belirtildiğini ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi’nde ve Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’de ve çocuğun esenliği ile ilgili uzman kuruluşların ve uluslararası örgütlerin kurucu ve ilgili belgelerinde tanındığını kabul eden, öncelik ve önem veren taraf devletlerin de katılımıyla  ‘Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’ ile çocuk haklarını güvence altına almayı hedeflemiştir. Sözleşmeye taraf devletleri kendi iç hukuklarında değişim yapmaya zorlamıştır. Türkiye’nin de taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme halen dünya genelinde en çok sayıda ülke tarafından kabul edilen insan hakları belgesidir.

Türkiye, diğer taraf devletler gibi çocuk haklarına öncelik vereceğini taahhüt ederek  sözleşmeyi 1990’da imzalamış, 1994’te onaylamış ve 1995 yılında Resmi Gazete’de yayımlayarak ilan etmiştir. Ancak, Türkiye Cumhuriyeti, Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 17, 29 ve 30. Maddeleri hükümlerini, T.C.Anayasası ve 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Anlaşması hükümlerine ve ruhuna uygun olarak yorumlama hakkını saklı tutarak ihtirazi kayıtla imzalamıştır. Bu ihtirazi kayıtla, çocuklar arasında yasalar önündeki eşitlik sağlanamamış, çocuklar arasındaki etnik köken, din ya da kültüre dayalı ayrımcılığın önüne geçmedeki sözleşmenin ruhuna uygun çaba, eylem ve tedbirler tam anlamıyla alınamamış haldedir. Oysa, çocuk hakları, cinsiyet, dil, din, etnik kökenleri fark etmeksizin bütün çocukların daha onurlu, sağlıklı ve mutlu, eşit şartlar ve imkanlarla yaşamaları içindir. Her devlet, çocuğun öncelikli yararını gözetmeli, çocuğun bakımını ve korunmasını üstlenen yetişkinlerin, kurumların bu sorumluluklarını yerine getirmesi için önlemler almalıdır.

Sözleşmede yer alan hakların bazılarından bahsedecek olursak:

1- Bu sözleşme uyarınca, çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılır.
2- Taraf devletler, bu sözleşmede yazılı olan hakları kendi yetkileri altında bulunan her çocuğa, kendilerini, ana-babalarının veya yasal vasilerinin sahip oldukları, ırk, renk,cinsiyet, dil, siyasal ya da başka düşünceleri ulusal, etnik ve sosyal köken, mülkiyet, sakatlık, doğuş ve diğer statüler nedeniyle hiçbir ayrım gözetmeksizin tanır ve taahhüt ederler. Taraf devletler, çocuğun ana-babasının, yasal vasilerinin veya ailelerinin öteki üyelerinin durumları, faaliyetleri, açıklanan düşünceleri veya inançları nedeniyle her türlü ayrıma ve cezaya tabi tutulmasına karşı etkili biçimde korunması için gerekli tüm uygun önlemleri alırlar.
3- Taraf devletler, bu sözleşmenin çocuğa tanıdığı haklar doğrultusunda, çocuğun yeteneklerinin geliştirilmesi ile uyumlu olarak, çocuğa yol gösterme ve onu yönlendirme konusunda ana-babanın, yerel gelenekler öngörüyorsa uzak aile veya topluluk üyelerinin, yasal vasilerinin veya çocuktan hukuken sorumlu öteki kişilerin sorumluluklarına, haklarına ve ödevlerine saygı gösterirler.
4- Taraf devletler, her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler. Çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için azami çabayı gösterirler.
5- Taraf devletler, görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip çocuğun kendini ilgilendiren her konuda görüşlerini serbestçe ifade etme hakkını bu görüşlere çocuğun yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak, gereken özen gösterilmek suretiyle tanırlar.
6- Taraf devletler, çocuğun ana-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel veya zihinsel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkar muameleye,ırza geçme dahil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önemleri alırlar.

Yukarıda bazı maddelerini yazdığımız ve elli dört madden oluşan Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin tüm maddelerine ve ayrıntılı düzenlemesine https://www.resmigazete.gov.tr üzerinden veya  https://www.unicef.org  üzerinden ulaşabilirsiniz.

Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, her insanın ve her çocuğun, çocuk haklarının neler olduğu ve bu hakların suistimal edilmesi veya ihmal edilmesi durumunda,  bu hakların uygulanması, uygulanmasına yönelik tedbir alınması, uygulanmaması durumunda yaptırımların yerine getirilmesi ve takipçisi olunması konusunda, kamu kurum ve kuruluşlarına, derneklere, vakıflara, okullara, öğretmenlere, yazarlara toplumun her kesiminden yetişkine ve özellikle devlete önemli sorumluluklar yüklemektedir.

Unicef’in (Birleşmiş Millet Uluslar arası Çocuklara Yönelik Acil Yardım Fonu) tahminlerine göre, çatışma, şiddet ve diğer krizler, 2021’in sonunda 36,5 milyon çocuğun yerinden edilmesine yol açtı. Rekor seviyedeki bu sayı, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana kaydedilen en yüksek sayı. Bu sayıya, iklim ve çevresel şoklar veya felaketler nedeniyle yerinden edilen çocuklar ile Ukrayna’daki savaş yüzünden 2022’de yerinden edilen çocuklar dahil değildir. Dünyadaki ülkelerin tümünde, savaşlar, açlık, kıtlık, yoksulluk, dil, din, etnik köken, siyasi inançları nedeniyle zor koşullarda yaşayan çocuklar olduğunun bilinciyle, çocukların üstün yararını gözeten, parasız ve her çocuk için eşit eğitim hakkı, insanca yaşama hakkı başta olmak üzere, çocukların kendilerini gerçekleştirme fırsatı tanıyan yasal düzenlemelerin ve uygulamaların takipçisi olmak  bir zamanlar çocuk olan biz yetişkinlerin; anne-babaların, öğretmenlerin, yazarların, çizerlerin asli sorumluluğudur.

Birleşmiş Milletler 73. Genel Kurulu öncesinde yayınlanan rapora göre, tüm dünyada 5-17 yaş arası olup okula girmeyen çocuk ve genç sayısının toplam 303 milyonu bulduğu dile getirilmiştir. Bu da her 5 çocuktan 1’nin okula gidemediği anlamına gelmektedir. Birleşmiş Milletler Bilim, Kültür ve Eğitim Teşkilatı (UNESCO),dünyanın pek çok bölgesinde 6-18 yaş arası 244 milyon çocuk ve gencin hala okula gitme imkânından yoksun olduğunu dile getirdi. Yine Unicef’in yaptığı açıklamaya göre, dünya genelinde, 240 milyon engelli çocuğun (her 10 çocuktan 1’i) temel haklarından mahrum olduğu bildirildi. Mili Eğitim İstatistikleri Örgün Eğitim 2021-2022 verilerine, brüt ve net okullaşma oranlarına bakıldığında, ülke genelinde 5-17 yaş okul çağı nüfusundan oldukça yüksek bir oranda çocuğun okulda hiç kaydı olmadığı sonucuna ulaşılabilmektedir. (İstatistiklere, https://sg.meb.gov.tr ve https://www.tuik.gov.tr adresinden ulaşabilirsiniz.)

“Kamusal ya da özel sosyal yardım kuruluşları, mahkemeler, idari makamlar veya yasama organları tarafından yapılan ve çocukları ilgilendiren bütün faaliyetlerde, çocuğun yararı temel düşüncedir.” (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, Madde 3) Nedir bu yüksek yarar? Çocuğun görüşleri; çocuğun kimliği; çocuğun aile ortamının korunması; çocuğun bakımı, korunması ve güvenliği; çocuğun sağlığı; çocuğun kırılganlık durumu ve eğitim hakkı vb… Hukuk alanında çalışan uygulayıcılar; çocuğun yüksek yararını değerlendirirken diğer genel ilkelerin de (yaşama ve gelişme hakkı, görüşlerini ifade etme hakkı ve ayrımcılık yasağı) önemli olduğu gerçeğini unutmamalıdır.” (Kaynak:Çocuk Dostu Hukuki Yardıma İlişkin Rehber, Unicef Ecaro, 2018) Bireysel olarak bir çocuğun yüksek yararı ilkesi; dinamik bir kavramdır, çocuk büyüdükçe ve koşulları değiştikçe sürekli olarak gelişmeye devam eder. Her çocuk; yüksek yararının ana düşünce olarak alınması hakkına sahiptir.

Yasalarla ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan tüm bu hak ve özgürlüklerin korunmasından, yasaların ve uluslararası sözleşmelerin uygulanmasından, devlet, toplum, aile ile birlikte sorumlu olduğumuz bilinciyle tüm çocukların haklarına sahip olduğu, onları kullanabildiği, mutlu sağlıklı bir çocukluk dileyerek, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü’nü Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği olarak kutluyoruz.

Güzin Öztürk

Kaynakça:
https://www.resmigazete.gov.tr
https://www.unicef.org
https://sg.meb.gov.tr

https://www.tuik.gov.tr

https://www.unesco.org.tr
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme

Çocuk Dostu Hukuki Yardıma İlişkin Rehber, Unicef Ecaro, 2018

Görsel için illüstratör Ahmet Uzun’a teşekkür ederiz.