Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği Öykü Günü Bildirisi

Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği, 2018 yılından itibaren, 14 Şubat Dünya Öykü Günü’nde “Çocuk ve Öykü” temalı bir bildiri yayımlayarak okuma kültürü alanındaki farkındalığı artırmaya katkı sağlamaya karar vermiştir. 1996’da Edebiyatçılar Derneği tarafından, yazar Özcan Karabulut’un önerisiyle gündeme gelen, Kasım 2003’te 69. Uluslararası P.E.N. Dünya Kongresinde onaylanan 14 Şubat Dünya Öykü Günü, bugün tüm dünyada edebiyatçılar tarafından kutlanıyor. ÇGYD’nin 2018 yılı bildirisi, ulusal ve uluslararası alanda yaptığı çalışmaları, tescil edilmiş başarıları ile çocuk ve gençlik edebiyatımıza emek veren, yaşamını buna adayan, ÇGYD üyesi yazar Fatih Erdoğan tarafından kaleme alınmıştır.

ÇGYD DÜNYA ÖYKÜ GÜNÜ BİLDİRİSİ

Bir gün annem beni elimden tutup anneme götürdü.”

Bu benim hayatımda yazdığım en kısa öykümdü. Altmışlı yılların başındaki o puslu yağmurlu gün, beynim, aslında hayatımla yazmakta olduğumu fark ettiğim ve ne zaman biteceğini bilmediğim uzun öykümü o günden itibaren bana yüksek sesle okumaya başladı. Hem de avaz avaz bağırarak. Bazen kendimden başkalarını duymuyorsam nedeni budur.

O gün bugündür de bir an bile susmadı.

Belli ki hiç susmayacak. Öyküler susmaz çünkü. Öyküler kısa olur, uzun olur, eğlenceli veya sıkıcı olur, heyecanlı veya ürkütücü olur, karmaşık veya çok yalın olur. Ama susmazlar. Sadece bir zaman gelir biz onları dinlemeyi bırakırız.

Çünkü bazılarımız bazen ölürüz.

Bazen de ölmeden bırakırız öyküleri dinlemeyi.

Öyküleri dinlemeyi bıraktığımızda birbirimizi de dinlemeyiz, kendimizi de…

Duymayız.

Duymayız ama bağırıp dururuz birbirimize. Bağırmakla yetinmez haykırırız. Haykırmakla da yetinmez vururuz. Öldürürüz.

Hedeflerimiz vardır çünkü.

Planlarımız, gündemlerimiz, hırslarımız ve bunların önünde engel gördüğümüz bizden olmayanlar vardır. Düşmanlarımız vardır.

Düşmanlarımız çoğaldıkça öykülerimiz azalır.

Öyküleri olanları da düşman belleriz. Sustururuz.

Korunaksız, barınaksız, aç, susuz, sevgisiz, şefkatsiz toprakların sahillere vuran çocuklarını var eden melun hakikat, dünyaya hükmedenlerin öyküleri dinlemeyi bırakmış olmasının sonucudur. Öyküsüzlük insanlıktan çıkarır.

Çocuklarsa öyküleri dinlemeyi asla bırakmaz.

Tam uykuya dalacaklarken perdelerden akıp yorganın üstüne çöken karayelin sesinden onları öykülerin koruyacağını bilirler. Israrla ve tekrar tekrar isterler öyküleri. Öyküler korur çünkü. Cesaret verir. Umut verir. Hayata bağlar.

Öyküler insan yapar.

Çocuklara öyküler anlatmak, yazmak, çizmek, okumak dünyamızı kurtarmanın tek yoludur.

Başka da bir umut yoktur.

Fatih Erdoğan